Uçurulan Disk Bölümü Ardından Yakılan Ağıt - mango yenatoki toyoko nombaki

Sen yıllarca neredeyse her ay yedekler al, evinde sırf yedeklediğin dosyaların içinde bulunduğu 20-30 tane cd-dvd olsun, Pardus 2007 kullandığın dönemin dosyaları hatta ondan da öncesinde Xp kullandığın dönemin dosyaları hep dvdlerde bulunuyor olsun, ama bütün bilgisayar hayatın boyunca oluşturduğun en iyi dosya koleksiyonunun yedeğini "ne de olsa o dosyalar diskte ayrı bir bölümde hacı, yeni sistem kurarken oraya dokunmam olur biter, sapasağlam kalır dosyalarım" diyerekten alma. Sonra Ubuntu 10.10'da kurduğun günden beri yaşadığın "ses takılması, atlaması" sorununa iki ay çözüm ara, bulduğun bütün çözümleri denemene rağmen tatmin edici bir sonuç alamayınca Pardus kurmaya çalış. Pardus kurmaya çalışırken hani o "dokunmayacağın" disk bölümüne yanlışlıkla dokun ve disk bölümlemedeki bu hatayı ikinci kere disk tablosunu inceleme gereği duymadığın için fark etme ve bütün o arşivinin bulunduğu disk bölümünü formatla. Sonra yeni kurulan Pardus 2009.2 grub hatası versin. Sen de bir hışımla "ne de olsa kurumsal 2 çıkınca onu kuracağım şimdilik en iyisi Ubuntu'ya geri döneyim varsın ses sorunlu olsun" de ve tekrar Ubuntu 10.10 kurulumu yap. Sıfırdan Ubuntu kurulumu yaptıktan sonra ilk iş olarak o arşivinin bulunduğu disk bölümünü sisteme bağlamak için Gparted kur ve karşına gelen ekranla birlikte kısa süreli bir inme yaşa...

Ben nasıl becerdiysem, o gözümden bile sakındığım (ki zaten sakınan göze çöp batarmış biliyorum) disk bölümümü Pardus kurulumu sırasında önce biçimlendirmiş, sonra da yaptıklarım yetmezmiş gibi sıvamak mahiyetinde bir de uzatılmış bölüm olarak ayarlamışım. Bir süre durumu düzeltmeye çabaladım çaresizce ama çok iyi biliyordum ki artık bunu düzeltmek pek mümkün değildi. Yine de internette biraz araştırma yaptım ve Testdisk yazılımını öğrendim. Ubuntu depolarında varmış hemen kurdum ve internette bir blog yazarı arkadaşın anlatımından yararlanarak silinen dosyalarımı geri getirmeye çalıştım. Önce hızlı tarama, sonra da derinlemesine tarama yaptırdım ama giden dosyalarımın bir tekini bile geri getiremedim. :( Ben de son çare olarak bilgisayarın başından kalktım ve bir bardak su içtim.

Peki tüm bunlar neden başıma geldi? En önemli nedenleri: anlık karar almam, dikkatsiz disk bölümlemesi yapmam, sabırsız davranmam ve en önemli hatam yıllardır düzenli olarak bilgisayarımdaki önemli dosyaları dvdlere yedek alma alışkanlığımı terk etmem.

Evet sevgili blog severler, bu hikayeden ne ders çıkardık?
(Hep bir ağızdan)
- Eğer bilgisayarımızda önemli dosyalarımız varsa ara ara yedek almalıyız ve acele kararlar vermemeliyizzzz...!!
Not: Başlıktaki sözün anlamını merak edenler tıkırdatıverin.

Yorumlar

  1. Ah dozi vah dozi. okudum ki şemsiyelere gelmişsin. Geçmiş olsun kardeş, acını paylaşıyorum. Aslında paylaşmıyorum neşem yerinde müzik dinliyorum. Kal sağlıcakla.

    YanıtlaSil
  2. Eyvallah bilader, sen de kal sağlıcakla.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

İki çift lafım var!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türk Dünyası Müzikleri

Böbreğime Kum Doldu Atmaya Kürek Gerek!

Linux Terminalinde Eğlenceli Sürpriz Yumurtalar