Linux Masaüstü Ortamları



Linux ile yeni tanışmış çoğu kullanıcının ilk etapta aklını allak bullak eden masaüstü ortamları konusuna değinmek istiyorum.

Masaüstü ortamı demek sizin bilgisayarınızda işlemleri yaparken işletim sisteminizdeki çalışan uygulamaları ve diğer tüm işleri yöneten programlar bütünü demektir. Yani bilgisayarınızı açtıktan sonra sizi karşılayan grafiksel arayüz, masaüstü ortamının ta kendisidir. İçerisinde simgeler, araç çubukları, dizinler, pencereler, duvar kağıtları ve sürükle bırak gibi kolaylaştırıcı yetenekleri barındırır.

Peki ama neden bu kadar çok bunlar?

Aslında bu sorunun yanıtı basit; Özgür yazılım!. Özgür yazılım dünyası size seçenekler sunar. Karar verip kullanmak yada kullanmamak sizin insiyatifinizdedir.

KDE, Gnome, XFCE... Hangisini kullanmalıyım?

Bunun kararını siz vereceksiniz elbette. Yalnız Linux'a yeni başlamış ve derinlere dalmaya başladıkça aklı karışanlar için bunların ne olduklarını kısaca bir özet geçmekte fayda var.

KDE

Kde, gnome ile birlikte Linux dünyasında adından en çok söz ettiren masaüstü ortamlarından birisidir. Gnu/Linux, Solaris, Bsd, Unix ve Unix benzeri işletim sistemleri ile Mac OS X ve Windows üzerinde çalışabilmektedir. Trolltech' in QT kütüphanesini ve kendine ait kde kütüphanelerini kullanarak geliştirilir. Başlıca yazılımları arasında; Amarok (ses oynatıcı), K3b (cd-dvd yakma araca), Kwrite (basit metin düzenleyici), Kmail (e posta yazılımı), Kopete (anında mesajlaşma yazılımı), Konversation (IRC yazılımı), Konqueror (dosya yöneticisi,internet tarayıcısı..), Kaffeine (ses ve görüntü oynatıcısı), Kmplayer (mplayer' in kde sürümü), Ktorrent (torrent yazılımı),Kmess (msn messenger yazılımı), Kget (dosya indirme yöneticisi), Krita ( grafik tasarım yazılımı), KPDF(pdf görüntüleyicisi), Knotes (not alma aracı) gibi yazılımlar bulunur. Kde uygulamalarının listesine bu adresten ulaşabilirsiniz.

Linux'a yeni başlayanlara tavsiyemdir. Windows'un arayüzü KDE'ye benzer yapıdadır. Bu yüzden ilk kez Linux kullanacaklara bu geçiş evresinde oldukça yardımı dokunur. Ayrıca son sürümü olan Kde 4. x ile birlikte bambaşka bir görünüme ve bir çok yeni özelliğe kavuşmuştur.

Gnome

Sadeliğiyle ön planda olan Unix ve Unix benzeri işletim sistemleri için geliştirilen bir masaüstü ve geliştirme ortamıdır. Kde' ye bir başka seçenek olması için geliştirilmeye başlanmış ve günümüzde de KDE ili birlikte en popüler masaüstü ortamı olmuştur. Gimp Toolkit (Gimp araç takımı(GTK+)) ve kendine ait Gnome kütüphaneleri kullanılarak geliştirilmektedir. Kişisel bilgisayarların dışında taşınabilir cihazlarda da kullanılmaktadır.
Gnome uygulamalarının bulunduğu bu adresi inceleyebilirsiniz.

Xfce

Linux, Bsd, Solaris gibi çekirdeklerle çalışabilir ve düşük hızlardaki makinalar için idealdir. Hafif yapısı ve GTK uyumu sayesinde birçok program sorunsuz çalışmaktadır. Xfce kütüphanelini kullanan Mousepad metin düzenleyici, Xfmedia çokluortam oynatıcısı ve terminal gibi kendine has yazılımları vardır. GTK+2.x araçları kullanılarak geliştirilen xfce nin şu anki güncel sürümü 4.6 dır. Dosya yöneticisi olarak Thunar' ı kullanır.

Lxde

Hafif ve hızlı bir başka masaüstü ortamı da Lxde' dir. Sistem kaynaklarını az kullanır. Böylece enerjiden de tasarruf etmenizi sağlar. Eski teknolojiye sahip olduğu için artık kullanmadığınız bir bilgisayarınız varsa onu Lxde ile tekrar hayata bağlayabilirsiniz. :)
Dosya yöneticisi olarak PCManFM kullanır. LXLauncher, LXPanel, LXSession, leafpad ve pencere yöneticisi Openbox gibi bileşenleri vardır. Bu adresten daha geniş bilgiye ulaşabilirsiniz.

Enlightenment

Basit, hızlı, sade ve kullanışlı bir masaüstü ortamı yaratmak için başlatılan bir projedir. Projenin ana hedefi GNU/Linux ve Bsd kurulu iş istasyonlarında kullanılan bir masaüstü ortamı olmaktı. Fakat bu hedef başarılamayınca son kullanıcıyı hedefleyen bir masaüstü ortamı olmayı tercih etti. Enlightenment çok az dağıtımda kullanılmaktadır. gOS Linux dağıtımı ile bir çıkış süreci yakalamıştır. Enlightenment kullanan diğer Linux dağıtımları arasında Elive, Elbuntu,GoblinX, Pentoo çalışan cd, Ultima Linux gibi dağıtımlar bulunmaktadır.

Sonuç:

Görüldüğü gibi Linux' ta seçenek çoktur. Kendi ihtiyaçlarınızı belirleyip, planlı, programlı bir şekilde bir masaüstü ortamı seçebilirsiniz. Yok ben meraklı adamım derseniz sizde benim gibi birçok masaüstü ortamını kullandığınız dağıtıma kurarak, canınız sıkıldıkça aralarında geçiş yaparak hiçbir teknolojiyi kaçırmamış olursunuz. Örneğin benim bilgisayarımdaki iki dağıtımdan biri olan Pardus' ta Kde ve Xfce bulunuyor. Canım hangi ortamı isterse onunla oturum açıyorum. Ubuntum da ise durum daha da karışık. :) Gnome, Xfce, Lxde masaüstü ortamlarım kurulu ve dilediğim zaman dilediğim masaüstü ortamıyla oturum açabiliyorum.



En çok kullanılan birkaç masaüstü ortamına göz gezdirmiş olduk böylece... Yazıda hatayla karşılaşan arkadaşlar yorum ya da e posta yoluyla bana ulaşabirler. Eklenmesinin uygun olacağını düşündüğünüz bir başka masaüstü ortamı daha olursa onu da yazıya eklemeye çalışırım. Yazıyı kaynak göstermek koşulu ile dilediğiniz gibi kullanabilirsiniz.

Yararlanılan Kaynaklar: http://tr.wikipedia.org/wiki/Ana_Sayfa
http://xwinman.org/
http://www.bidb.itu.edu.tr/?d=871

Yorumlar

  1. bazen sınırsız seçenekler de kafa karıştırabiliyor. linux oldukça mesafe aldı görsel anlamda beklentilerimizi karşılıyor. gerisi alışkanlık başka şey değil... sanırım bir de oyun tutkusu..

    YanıtlaSil
  2. Seçeneklerin bol olmasının seçeneksizlikten daha iyi olduğunu düşünürüm hep. Kafa karışıklığı zamanla yerini "farkında olmaya" bırakacaktır. Haklısınız alışkanlıklardan vazgeçmek zordur. Oyun konusunda ise oyun üreticilerinin, her geçen gün gelişen, büyüyen Linux çekirdeğini ve dağıtımlarını fark etmesini beklemek zorundayız sanırım. Tabi birde direct x sorunu var ki evlere şenlik :) Wine ve Play on linux bazı oyunlara çare olsa da, hepsinde tam performans göstermesini bekleyemeyiz elbette. Saygıyla...

    YanıtlaSil
  3. Win' i gödüğüm zaman bile içim kıyılıyor resmen. Neden böyle bir antipati oluştu bende bilmiyorum. O kadar soğuk geliyor herşeyiyle. O yama çıktı, şu virüs bulundu, şu açılmıyor, bu kilitlendi.. yok sistem bunu kaldırmaz.. hep aynı görüntü.. ona para ver buna para ver... sahte ürün kurbanı olabilirsiniz... şunu geliştirmek için bilgilerinizi paylaşın.. bunu yapıcaz bekleyin... onu aldınız ama bakın bu sürüm çıktı şimdi.. bunun fiyatı da bu tabi... ona dokunmayın böyle olur.. bu dosyayı açamazsınız.. şunu göremezsiniz... dedim yeter bundan bir sene önce... Sırf sinirden google' nin arama kutusuna "windowstan bıktım" yazdım o zamanlar. Birileri daha yazmış forum mesajlarında. Bir şeyden bahsediyorlar bu ne-bu ne dedim.Bir de ne göreyim linux diye bir şey. He dedim açık kaynak yani. O zamanlar öğrendim ücretsizle açık kaynak aynı şey değilmiş. Neyse dedim bugünlük bu kadar yeter. Ertesi sabah açtım bilgisayarı o da ne ? Mavi bir ışıltı. Bu ışığın beyaz olması lazımdı ey tanrım! Ups pardon sen değilmişsin. Microsoft son şakasını yapmış bulundu bana. İngilizce bir şeyler bir detavsiye veriyor. Kendine hayrı yok benden bekliyor. Dedim peki aslanım sen bilirsin. Sana karşılık penguen hadi bakalım.

    Penguenler bile bir gün uçabilir, büyük bir göçten sonra kutuplarda rehin kalıp evrim geçirmeleri gibi diyerek gaze geldim.

    Pardus' u kurmuştum ilk. Ama üçüncü gün çöktü. Tekrar kurdum. Onuda kurduktan sonra üçüncü gün çöktü :) dedim allahın hakkı üçtür. Üç üç gidiyor zaten, wini kaç kere formatladım ona sayarım dedim. Tabi bu arada istemeden format atmada uzmanlaştım. Hemen hemen birbirine benzese de dağıtımların yine de format atmak için oluşturdukları uygulamalar başkaydı. Tabi ubuntuda karar kıldım. Evde internetimin olmadığı zamanda debian ve ubuntu tabanlı linux mint. Daha önce gnome masaüstü yöneticisi kullanıyordum. Çok ama çok beğenmiştim. Ne güzel bi şey bu dedim. Sonra baktım vista çıktı dedim bu çok iyiymiş ya. Ama boş ver dedim. Aynı tas hamam ki zaten yorumları okumak yetti... ve işte en sonunda tekrar kde' yi bulmuştum. (en son pardusla denemiştim. ) Kde 4 ü görünce ve plasmayı keşfedince vistanın auro yüzüne bi daha bakmadım (şimdi hakkını yemeyelim o da güzel ama hiç bir yenilik yok gibi yine de, bir kde 3 serisine bakın bir de kde 4... bu kadar büyük bir adım atabilmek kolay değil.Çok emek var.ayrıca kullanıcı bile kaybedebilirsin. Herkes sevecek diye bir genel tanı koyamazsınız baştan )

    Şunu şöyle söyleyebilirim buradan. Kde 4' ü tavsiye ederim bilgisayarını gerçekten özelleştirmeyi seven kullanıcılara. Tabi ki de debian ve debian tabanlı ubuntu ve linux mint ( ki minti daha çok tavsiye ederim daha çok kullanıcı dostu bunu dememin sebebi kodeklerin, bazı sürücülerin, ve/veya wine' nin ön tanımlı gelmesi.) tavsiye ederim. Ayrıca artık kde 4 daha hızlı daha kararlı. Güncellemelerden sonra demeyin keyfinize. Sevgili blogcu arkadaşım. Yazın için teşekkürler ve ellerine, klavyene sağlık ( klavyeye sağlık mı dilenir di mi :) )

    YanıtlaSil
  4. Rica ederim. Yorumunuzu biraz geç fark ettim ne yazık ki.

    Linux herşeyden önce kullanıcılarına saygı duyuyor. Açık kaynak ve ücretsiz olduğu için kullanıcıları diğer ücretli sistemlerdeki gibi yolunacak kaz (müşteri) olarak görmüyor. :) Linux da öğrenebilecekleriniz sınırı yok. Bilgiyi satmak yerine paylaşmayı tercih eden herkesin kullanması gereken bir sistem linux. Saygılar...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

İki çift lafım var!

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türk Dünyası Müzikleri

Böbreğime Kum Doldu Atmaya Kürek Gerek!

Linux Terminalinde Eğlenceli Sürpriz Yumurtalar